TARSUS GEZİSİ 5 " TARSUS'un TARİHİ ve TARSUS MÜZESİ "

TARSUS'un TARİHİ ve TARSUS MÜZESİ

      Anadolu'nun Güney'inde Antik Kilikia Bölgesinde yer alan Tarsus'un kuruluşu MÖ. 7.bin yıla kadar uzanmaktadır. Tarsus ve Kilikia Bölgesinin kronolojisinin anlaşılmasında önemli bir merkez olan Gözlükule Höyüğünde yapılan kazılarda ele geçen buluntular sonucu Tarsus tarihinin geç Neolitik Çağa kadar indiği tespit edilmiştir. Tarsus tarihi konumu ve coğrafyası açısından; Antik Kilikia'nın önemli br merkezindedir. İç Anadolu ve Kilikia'yı birbirine bağlayan Gülek ve Sertavul geçitleri gibi tarihi yollarda Tarsus üzüerinden geçmektedir. Güney'de Regma gölü ve Akdeniz'e açılan  önemli bir deniz ticareti merkezidir. Coğrafi konumu nedeniyle çeşitli uluslara ve edeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. 

      Tarsus ilçe merkezinde yer alan Gözlükule Höyüğü kazısında Geç Neolitik  döneme kadar uzanan kültür katmanları, ayrıca Donuktaş Roma Tapınağı, Emniyet Sarayı harfiyatında ortaya çıkan Roma Anıt Mezarı, Barbaros Lisesi bahçesindeki Roma yapısı, Cumhuriyet alanı ve St. Paul Kuyusunda yapılan kazı çalışmalarında elde edilen veriler kentin tarihi ve kültürel zenginliğini ortaya koymaktadır. Tarih sahnesinde etkin bir role sahip olan Tarsus birçok önemli şahsiyet ve filozofta yetiştirmiştir.  Bu şahsiyetler arasında hristiyanlığı bir yahudi mezhebi olmaktan kurtaran ilk kiliselerin de kurucusu olan St. Paul'da bulunmaktadır. Tarsus doğumlu olarak bilinen St. Paul büyük bir sevgi ve saygı görmüş yaşadığı yer olan St. Paul Kuyusu günümüze kadar kutsal alan olarak görülmüştür.

        Ramazanoğlularından Kubat Paşa tarafından 1557 yılında açık avlulu medrese olarak yaptırılan Kubat Paşa Medresesi, 1971 yılında tarihi ve kültürel değerlerimizin yerli ve yabancı ziyaretçilere sunulabilmesi amacı ile müze haline getirilerek hizmete açılmıştır. Ancak, Kubat Paşa Medresesinin, eserlerin teşhir ve depolanmasında modern müzecilik faaliyetlerine cevap verememesi nedeni ile 1998 yılında Bakanlığımız tarafından yaptırılan, 75. Yıl Kültür Merkezi Kompleksi içerisinde yeni müze için ayrılan bölüme, 1998 ve 1999 yıllarında tamamen taşınmıştır. Müzenin Etnografik ve Arkeolojik Eserlerin sergilendiği iki büyük salonu bulunmaktadır. Giriş katında yer alan Etnografya salonunda, Çukurova kültürünün önemli bir parçası olan Tarsus ve yöresine ait eserler sergilenmektedir. Tarsus ve yöresinde yaşayan halkın toplumsal, dinsel ve felsefi anlayışının maden işçiliği ve dokuma ürünlerinin üzerine yansıması görülmektedir. Ayrıca, gümüş, bakır ve ahşap üzerinde insanın sınırsız düşüncesi büyük bir özenle işlenmiştir. Kültürümüzün bir başka yönünü at koşumu, heybeler, nazarlıklar, cicim kilimler, kadın giysisinde renk armonisi ve form, gümüş tepelikler, baş sarkaçları, para keseleri, mutfak eşyalarındaki çeşitlilik Yörük ve Türkmen kültürünün ortaya koyduğu eserlerdir. Çakmaklı tüfekler, tabancalar ile kılıçlar, kamalar, barutluklar, dürbünler, tören kalkanları, dönemin askeri savaş aletlerinin bir bölümünü oluşturmaktadır. Etnografik eserler arasında gümüş ağızlıklar, gümüş saatler, yüzükler, akik tespihler, el yazması eserler ve nargile sosyal yaşamın günümüze kadar gelen malzemeleridir. Ayrıca bu salonda, “Tarsus Evi” köşesi oluşturularak geçmiş ev kültürü günümüze yansıtılmıştır. Günlük hayatın içinde evde kadının yeri ve dünyası ile sofra kültürü canlandırılmıştır. Etnografya salonundan alt sergi salonuna uzanan bir alanda kitabeler ve mezar geleneği, Osmanlı kültürünün bir başka zenginliği olarak sergilenmektedir. Müzenin alt katında yer alan Arkeolojik eserler salonu, uzun yıllar Tarsus yöresinde yapılan arkeolojik kazı çalışmaları ve satın alma yolu ile müzeye kazandırılan eserlerden oluşturulmuştur. Müzede Kalkolitik, Tunç ve Demir Çağı, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerle 7500 yıllık kültür tarihi ile tamamlanır. 


Merak edilen konulara gelecek olursak;
  • Pazartesi Günleri ziyarete tam gün kapalı olup diğer günler 08.00-16.45 saatleri arasında açıktır. 
  • Flash kullanmamak şartıyla fotoğraf çekebilirsiniz.
  • Giriş ücreti 5 TL'dir.


Kaynak: Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arşivi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYASOFYA'nın KAPILARI

Ayasoya'nın Mozaikleri

AYASOFYA (kilise olduğu dönem)