Bir Magarsuz Gezisi


Uzun zamandır yazmıyordum. Ama baktım ki güzel bir gezi oldu hemen sizlerle paylaşmak istedim. bizim bölümümüz öyle çok gezi yapan bir bölüm diğer üniversitelerdeki arkeoloji bölümleri daha çok geziyor iş aslı bizim Arkeoloji Kulübünde pek iş yok. Neyse bizde bir gün oturup konuştuk bir çoğumuzda araba da olunca biz kalkıp kendimiz gidelim dedik. 20 kişi kadardık arabaların benzin masrafı ve yiyecek içecek içinde ufak bir miktar para toplayıp düştük Karataş yoluna. Karataş aslında Adana merkeze çok uzak değil ve gayet düz bir yol , yarım saatte Karataş'a vardık. Oradan da Magarsus'a gitmek uzun sürmedi. Yazmadan geçemeyeceğim Karataş'a varınca kış günü olmasına rağmen o deniz kokusu insanı mest ediyor. ("" Adana deniz kenarı diye düşünenler yok öyle birşey. hele deniz kenarı diye üniversite için buraya geliyorsanız kusura bakmayı hayallerinizi yıkmak gibi olacak ama üniversite denizden 100 km kadar uzak haritaya inanmayın"").
İşte Karataş'a girer girmez sizi karşılayan manzara :))
Evveeet artık asıl konuya gelelim çok çene yaptık yukarıda. Magarsus da şuan sadece tiyatro binası açığa çıkarılmış durumda. Tam 5000 kişilik bir tiyatrodan bahsediyorum yani öyle hiç de ufak tefek değil haberiniz olsun. :)) Bu kent deniz kenarında oldukça büyük bir kent. Kazılar ise Müze Müdürlüğü Başkanlığında yürütülüyor. Helenistik dönem Roma ve hatta osmanlı döneminde iskan görmüş bir.
Tiyatronun harika bir de deniz mazarası var :)
Okuyupta güya arkeoloji öğrencisi bunun amphi tiyatro olduğunu bilmiyor diyenler var gibi. Halk arası yaygın olarak bilinen bir yanlışı da düzeltelim o halde. Amphi tiyatrolar tam daire şeklinde olur ve içinde güç gösterileri savaş canlandırmaları sergilenir. Ancak tiyatrolarda oturulma alanı yarım daire şeklindedir. Burada henüz kazısı yapılıyor görmüyorsunuz ama sahne binası bağımsız bir yapıdır. Hemen aşağıya bir örnek koydum sizin için.
Neyse biz gezimize geri dönelim haber vermeden gitmemize rağmen şansımıza kazı komiseri de oradaydı ve gayet güzel bilgiler aldık. Düşünüyorum ama adı bir türlü aklıma gelmedi. Bu koca tiyatronun basamaklarından inmek oldukça tehlikeli bir çok defa düşme tehlikesi atlattım neyse ki koruyucu meleğim hep yanımda. ;) Tiyatroyu gezdikten sonra e birde sahile inelim dedik tabii o kadar geldik fotoğraf çekilmeden olmaz her halde :))



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AYASOFYA'nın KAPILARI

Ayasoya'nın Mozaikleri

AYASOFYA (kilise olduğu dönem)