Biraz arkeoloji..

   Uzun zamandır Antakya gezimizin 3. ve son bölümünü yazmak istiyordum ama ne yazık ki dersler, ödevler, sınavlar derken tatil geldi bu sıra da staj başladı. Bulduğum bir kaç günlük boşlukta ancak yazabildim. Başlıkta da yazdığı gibi Antakya Samandağ da bulunan Titus Tünellerini anlatacağım.    Titus Tüneli, Titus Kaya Tüneli veya Vespasianus Tüneli, günümüzde Türkiye'nin Hatay iline bağlı Samandağ ilçesi sınırları içerisindedir. Kuzeyinde kalan dağlık ve denize hâkim yamaçlarda bulunan Titus adıyla bilinen Titus Flavius Vespasianus tarafından yaptırılmış, yapımı yüzyılı aşkın bir zaman sürdüğü düşünülen tünellerdir. Tünelin girişini gösteren bir fotoğraf.        Tünel, dağdan gelen derelerin ağzında ve bir iç liman olarak M.Ö. 300'lü yıllarda I. Selekos Nikator tarafından kurulan, kurucusu Nikator adıyla anılan tarihi kentin liman bölümüne bakmaktadır. Bu limanın dağdan gelebilecek sel sularıyla dolabileceği düşünüldüğünden dolayı, Titus tarafından derenin önü bir

Antakya gezimizin ikinci kısımında size Beşikli Mağarası Mezar Anıtı’ndan bahsedeceğim. Birçok insanın görüpte hayran kalacağı bir yer burası. Roma döneminde ilkel teknolojiler kayalara hem tapınak cephesi  (ion sutunları şeklinde) işlenmiş hemde içine hiç fire vermeden birçok mezar yapılmış. Bir kayanın içine oturulmuş ciddi anlamda matematik mimari bilgi gerektiren bir mezar anıtı. Aşağı da fotoğraflar ile birlikte size bu mezar anıtını anlatacağım . Bu mezar anıtının adı içinde bulunan iki taş sandukalı mezardan dolayı Beşikli Mağarası’dır.  Lahit sandukası biçiminde işlenmiş olan bu mezar yataklarının köşelerinden çıkan dörtgen biçimli 4 sütun bulunmaktadır ve toloslu bir şekilde üstüne doğru çıkmaktadır. (( piremses yataklarına benzemiyor mu ne dersiniz?? ))  bu oda da yan duvarlarda ve tabanında mezarlar vardır. Tamamen kayaya oyulmuş  4 mekandan ve  93 mezar yatağından oluşmaktadır. Önde yer alan giriş

  Bir Antakya Gezisi  Geçtiğimiz günlerde Antakya (Hatay) gezisi yaptık. Kendi imkanlarımız ile 4 arkadaş çıktık yola. Gezebileceğimiz  neredeyse her yere gittik sadece Antakya Arkeoloji Müzesi kaldı.  İlk olarak Samandağ da bulunan rüzgar tribünlerine gittik daha sonra da St. Siemon Manastırına. Antakya'ya yolunuz düşürse mutlaka uğrayın Güney tarafı harika bir deniz manzarası kuzeye dönünce sizi karşılayan harika bir orman ve dağ manzarası var. Ne yazık ki çok fazla rüzgar olduğu yüksek yerlere çıkıp manzaranın fotoğrafını çekemedim...  Açık söylemek gerekirse benim İstanbul'dan sonra beğendiğim tek şehir oldu. İstanbul'da yaşamam ama ben Antakya'da yaşarım. Antakya sokaklarında gezerken kendinizi açık hava müzesinde gezer gibi hissediyorsunuz. Ne yazık ki acı bir durum var Antakya millet meclisi kafe olarak hizmet veriyor :(( Şarjım bittiği için Antakya sokaklarını fotoğraflayamadım. :((  St. Siemon Manastır ı M.S. 6. yüzyılda inşa edilen bu Mana

Hayriye Hocayı Kaybettik  Burada sizlerle gerçekten güzel şeyler paylaşmak istiyorum. Ama ne yazık ki bu gün sizlerle üzücü ve beni derinden etkileyen bir olay paylaşacağım. Ne yazık ki dün (19.01.2016) Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim görevlisi Hayriye AKIL hocamızı kaybettik. Uzun zamandır tedavi görüyordu ancak okulu da hiç bırakmıyordu. Haberi alır almaz şok oldum ve gerçekten çok üzüldüm. Bu günde (20.01.2016) cenazeye koşa koşa gittim son görevimi yapmak için. Daha fazla anlatıp da kendimi övüyor gibi görünmek istemiyorum..  ALLAH RAHMET EYLESİN...

Uzun zamandır yazmıyordum. Ama baktım ki güzel bir gezi oldu hemen sizlerle paylaşmak istedim. bizim bölümümüz öyle çok gezi yapan bir bölüm diğer üniversitelerdeki arkeoloji bölümleri daha çok geziyor iş aslı bizim Arkeoloji Kulübünde pek iş yok. Neyse bizde bir gün oturup konuştuk bir çoğumuzda araba da olunca biz kalkıp kendimiz gidelim dedik. 20 kişi kadardık arabaların benzin masrafı ve yiyecek içecek içinde ufak bir miktar para toplayıp düştük Karataş yoluna. Karataş aslında Adana merkeze çok uzak değil ve gayet düz bir yol , yarım saatte Karataş'a vardık. Oradan da Magarsus'a gitmek uzun sürmedi. Yazmadan geçemeyeceğim Karataş'a varınca kış günü olmasına rağmen o deniz kokusu insanı mest ediyor. ("" Adana deniz kenarı diye düşünenler yok öyle birşey. hele deniz kenarı diye üniversite için buraya geliyorsanız kusura bakmayı hayallerinizi yıkmak gibi olacak ama üniversite denizden 100 km kadar uzak haritaya inanmayın""). İşte Karataş'a